Hangi aileler çocuklarını övme ihtiyacı duyar?
Övgü, çocuklarda onaylanma ihtiyacı yaratır.
Çocuk aileye bağımlı hale gelir.
Övgü gerçekten kötüyse, neden birçok aile övgüyü kullanıyor? Bunun altında yatan sebep nedir?
KİM ÇOCUĞU ÖVER?
İnceleyince görüyoruz ki çocukları en çok öven aileler, “korumacı” aileler.
Korumacı anneler (kolaylık olsun diye anne olarak yazıyorum ama bu babalar için de geçerli) çocuklarına bir şey olacak veya bir terslik çıkacak diye sürekli korku ve endişe içinde yaşar.
Bu korkularından dolayı çocuklarını sürekli korumaya çalışır.
ENDİŞEDEN KAÇINMA
Korumacı anneler çocuğun üzülmesini de hiç istemez. Kimse istemez ama bu anneler çocuk üzülecek diye sürekli endişe içinde yaşar.
Onun için kendi görevlerini, çocuğu iyi hissettirmek ve onu memnun etmek olarak görür.
Sürekli verici davranır ve çoğu zaman kendinden ödün verir. İhtiyaç duyulan kişi olmayı sever.
HUZURSUZLUKTAN KAÇINMA
Bu anneler aynı zamanda çatışmadan ve huzursuzluktan da her koşulda kaçar. Çatışma ve tartışma olunca, gerilir.
Onun için sürekli ortalığı yatıştırır.
ÖVGÜNÜN GÖREVİ
Peki, bütün bunların (korumacı olmak, üzüntüyü gidermek, endişeden kaçmak ve çatışmayı engellemek) “övgü” ile ne ilgisi var?
Övgü, tüm bunları sağlayan en iyi mekanizmalardan biridir.
Anne, övgü aracılığıyla, sürekli çocuğu iyi hissettirmeye ve onu mutlu etmeye çalışır.
Yine övgü aracılığıyla, kendisine bağımlılık yaratır. Böylece, çocuğu kendince daha kolay korur.
Bağımsız davranan bir çocuk, anneden uzaklaşabilir. Korumacı ve endişeli bir anne bunu kaldıramaz. Onun için anne risk almaz ve kendine bağımlı çocuk yetiştirir.
BAŞKA MEKANİZMALAR
Tabii bu anneler sadece övgüyü kullanmaz. Kuralları da esnektir. Kolay kolay hayır diyemez. Sürekli hediye de alır.
Çok fazla güzel sözler söyler. Olur olmaz yerlerde çocuğuna sürekli “seni seviyorum” der.
Sizce, böyle bir annenin çocukla ilişkisi nasıl olur?
ÇOCUKLA İLİŞKİSİ
Bu anneler eğlenceli, fedakar, sevecen ve duyarlı olmakla beraber; gereğinden fazla endişe duyduğu için, çocuk da endişeli olur.
Çocuk bir süre sonra “Off tamam anne! Bir şey olmaz. Abartma!” deyip hayatını paylaşmayı ve konuşmayı bırakır.
DUYGULARI GİZLEME
Dahası çocuk annesini üzmemek için olumsuz duygularını saklar. Duygularını yönetmeyi öğrenemez.
Keşfetmekten ve risk almaktan da korkar çünkü çevreyi tehlikeli olarak kodlar.
Bu durumda çocuk ailesinden bağımsız bir kimlik geliştiremez. Annesine bağımlı olur. Bu da annenin hoşuna gider.
Çünkü anne küçükken kendi ailesinde “güvensiz bağlanma” şekli geliştirdiği için, ilgi ve sevgi ihtiyacını çocukla karşılar.
BİREY OLMA
Kısacası; övgü, bağımlılığı arttırıcı bir mekanizmadır.
Endişeli ve korumacı aileler çocuk kendisine bağımlı olsun diye övgüyü kullanır.
Bu durumda hem kendi sevgi ihtiyaçlarını karşılar hem de çocuğu koruma altına alarak, onu üzüntüden ve tehlikelerden korur.
Ancak bu, çocuğun birey olmasını engeller.
Onun için korumacı olmakla, özgürlük verme arasında bir denge olmalı.
Ancak o zaman çocuk aileye “bağımlı” değil, bir birey olarak sevgi ile “bağlı” olur.
Bu durumda hem aile hem de çocuk mutlu bir yaşam sürer.
Instagram.com/ozgurbolat_tr