Tuvalet eğitimi çocuğun gelişimdeki en önemli basamaklardan biridir. Çocuk yeterli bedensel ve zihinsel gelişime ulaştığı zaman tuvalet eğitimi için hazır olacaktır. Birinci adım olan bedensel gelişim, yani mesane kaslarının yeterli olgunluğa erişmesi, çocuklarda en erken 18- 24 ay arası gerçekleşmektedir. Genellikle bu eğitime başlamak için de çocuğunuzun en az 1,5-2 yaşına gelmiş olması gerekir. Çocuğun altının gün içinde en az iki saat süreyle kuru kalması bedensel olarak bu eğitime uygun olduğu konusundaki önemli bir veridir. İkinci adım zihinsel gelişimin uygunluğudur. Bu, çocuğunuzun beyniyle vücudu arasında “tuvalete gitmesi gerektiği” konusunda bir bağlantı kurabildiği aşamadır ve çocuğun tuvalet eğitimi alabilmesi için zihinsel açıdan hazır olduğunu gösterir. Çocuğun çişini ve kakasını yaparken mesane ve anüs kaslarındaki baskıyı fark ettiğini; boşaltım yaparken oyunu kısa süre ile bile olsa bırakması ya da kakasını yapmak için ortamdan uzaklaşması gibi davranış biçimleriyle gözlemleyebilirsiniz. Zihinsel açıdan hazır olma her çocuk için farklılık gösterir. Bazı çocuklar iki yaşında tuvalet eğitimi için hazır olabildiği gibi bazı çocuklar için bu süreç dört yaşına dek uzanabilir. Tuvalet eğitimi için çocuğun sosyal ve duygusal açıdan hazır olması da, zihinsel ve bedensel açıdan hazır olması kadar önemlidir. Çocuk bezinden ayrılmaya duygusal açıdan da hazır olmalıdır ve tuvalete girme konusunda korku ve endişe duymamalıdır. Sosyal açıdan hazır olması; çocuğun taklit yapabilme becerisine sahip olduğu ve böylece ebeveynlerini tuvalet becerileri konusunda model alabileceği anlamına gelir. Eğer çocuğunuzun tuvalet eğitimi için zihinsel ve bedensel olarak hazır olduğunu düşünüyorsanız, ona bu beceriyi kazandırma yolunda yardım etmek için şunları yapabilirsiniz:
- Bir adet lazımlık satın alın hatta lazımlık seçimi için çocuğunuzu da yanınıza götürün ve seçimi ona yaptırın. Lazımlık yerine tuvalet adaptörü de kullanılabilir. Fakat çocuğun kendini güvende hissetmesi ve ayaklarıyla tuvaletini yaparken yerden güç alması açısından lazımlık başlangıç için daha iyi olacaktır.
- Lazımlığı, tuvalette çocuğunuzun kolaylıkla ulaşabileceği bir yere koyun.
- Bezini gündüzleri ne zaman kirlettiğine dikkat edin o zamanlarda lazımlığa oturtmaya çalışın. Örneğin yemek sonraları, yatmadan önce gibi.
- Lazımlığa oturmaktan çekiniyorsa ona rahatlatıcı sözler söyleyin.
- Onu lazımlıkta yalnız bırakmayın. Konuşarak ve sevdiği oyuncakla beraber oynayarak onu rahatlatmaya çalışın (aşırı oyuncak ve süslerden kaçının, bu “sen büyüdün” mesajını vermeyecektir).
- Çocuğunuz tuvalete oturmak istemiyorsa onu zorlamayın. Şu an oturmak istemediğini
Unutulmamalıdır ki tuvalet eğitimi sürecinde yaşanan sağlıksız tutumlar, çocuğun kişilik gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu dönemde, daha önce anneye bağımlı olan çocuk annesinden bağımsız olarak hareket edebilecek olgunluğa erişmiştir ve artık dünyayı keşfetmek istemektedir. Her şeyi denemeye ve yapmaya çalışır. Tüm sınırları zorlamasına rağmen zaman zaman fiziksel yetersizlikleri ile karşılaşır ve bu duygusal bir çelişki doğurur “İstediğimi istediğim an yapabilmeliyim” düşüncesinin ilk bırakıldığı fiziksel alandır, çocuk sınırla karşılaşmaktadır. “Demek, çişimi, kakamı istediğim gibi yapamıyorum, belli bir yere, belli bir şekilde yapmam gerek” gibi. Bu çelişki, çocuğun bir yandan bağımsızlaşırken, bir yandan da hala anneye bağımlı olmasından kaynaklanır. “Kaka yapma kararını ben vereceğim, ama annemin istediği yere, istediği şekilde olacak (bezli-bezsiz gibi).” Fakat bedensel olarak uygun olan çocuk, çişi ve kakası üzerinde artık kontrol sahibidir. Bedeninin bir parçası olarak çiş ve kaka onun için değerlidir. Kontrolü elinde olan bu değerli şeyleri ebeveynin istediği zaman değil ancak kendi istediği zaman verecektir. Asıl kontrolün çocuğun elinde olduğu unutulmamalıdır. Tuvalet eğitimi sırasında ebeveynin rolü, çocuğu yönlendirmek, desteklemek ve ihtiyacı olan “bağımsızlık ve güç” alanının yaratılmasını sağlamaktır. Kısaca çocuğun tuvaletinin siz istediğinizde değil onun istediği zaman yapılacağının bilinmesi gerekmektedir. Ebeveynlere düşen görev, bu süreçte çocuğa ihtiyaç duyduğu ortamı hazırlamaktır.